Kayıtlar

Ekim, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

41

Resim
"Yaşadığınız hüzün için yerinde bir ifade bulursanız hemen kanınız ısınır ona. Neşeniz için isabetli bir ifade bulursanız, duyduğunuz sevinç ve heyecan kat be kat artar. Kederin dilini kullanın. Prens Hamlet'ten ve Kraliçe Constance'den öğrenin kederin nasıl ifade edildiğini. Göreceksiniz, sırf ifade etmek, dile getirmek bile avuntunun bir biçimidir." diye okumuştum. Yerinde bir ifade arıyorum. Bulursanız; bulursanız haber edin. Zirâ kalbimi kaleme dökemiyorum. Kederin dilini sökemiyorum.  "Hayattan meyus olanlar, güzel sözler söylerler. Görmez misin ki, kalemin ucu kalemtıraş ile kesilince daha keskin olur."  diyordu Sâdi.  Marifeti kalemde sandım, meğer kalemtıraştaymış. Kesilmese açılamazmış, açılmasa yazamazmış. Dili keskin yapan, sözü öz yapan; kesikmiş. Ruhumdan öpen Rabbim, lütfun da kahrın da başım gözüm üstüne. Kesiğin bol olsun be Betül, olsun da ateşli sözler, yaşlı gözler bırakasın. Varsın kederin dilini sökeme, kalbini kale...

40 Yıllık Hatır

Resim
Yaşlı kadın, bir antika dükkanından aldığı yüzyıllık fincanı özenle salon vitrinine yerleştirdi. Fincanın biçimi, üzerindeki işlemeler, renkler onun bir sanat eseri olduğunu söylüyordu. Ödediği fiyatı hatırladı; hayır, hiç de pahalıya almamıştı. Hayranlıkla fincanı seyretmeye devam etti. Derken, birden fincan dile geldi ve kadına şöyle dedi; “Bana hayranlıkla baktığının farkındayım. Ama bilmelisin ki, ben hep böyle değildim. Yaşadığım sıkıntılar beni bu hale getirdi." Kadın şimdi hayret içindeydi. Önündeki kahve fincanı konuşuyordu! Kekeleyerek: “Nasıl? Anlayamadım?” diyebildi yaşlı kadın. Demek istiyorum ki, ben bir zamanlar çamurdan ibarettim ve bir sanatkâr geldi. Beni eline aldı, ezdi, dövdü, yoğurdu. Çektiğim sıkıntılara dayanamayıp: “Yeter! Lütfen dur artık!” diye bağırmak zorunda kaldım. Ama usta sadece gülümsedi ve; “Daha değil!” diye cevapladı beni. Sonra beni alıp bir tahtanın üzerine koydu. Burada döndüm, döndüm, döndüm. Döndükçe başım da döndü. S...