Kır Kabuğunu



Kişi kim olduğunu bilmek isterse,
kimleri sevdiğine baksın demiş Celâleddîn-i Rûmî.
Peki kimlerden kast mahlûkla mı sınırlı kalmalı?
Dinledikleri, izledikleri, konuştukları değil midir insanın kimliğini oluşturan olgular?
O hâlde 'kim' çok şeydir.
'Kim' her şeydir.
Yakın zamanda tanıştığım bir ismin verdiği güçle yazıyorum bu satırları.
Kulağımda Ege Çubukçu...
Dilimde "Atlattığın badireler ile fark attığın azmine gelir başarı" sözü.
'Gel de yazma' demek için herhangi bir eksiğim bulunmuyor.
Evet Yonca Tokbaş.
Kısa zamanda hayatımda edindiği yeri herkesin hayatında edinsin diye sizlerle de tanıştırmak istedim.
Hâlihazırda yazar, koşar bir kimlik.
Ona söylenmiş cümleler onun da hayatın da yer etmiş olacak ki beni de bu denli etkiledi.
Şahsına yazı yazdıracak kadar.
Dört yapraklı Yonca.
Ben de bana, sana, bize söylüyorum.
Onun diliyle.
Sen çok güzel şeyler yapabilirsin,
çok da güzel bir insansın.
Senin meziyetlerin var.
Lütfen sana iyi gelmeyen her şeyle göbek bağını kes.!
Kendini yeni baştan  kur.
Kır kabuğunu ve çık oradan.
Hayat amacını bul.

Betül















Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Schicksal oder Wille?

Ömür Hanımla Güz Konuşmaları

Sol Anahtarı/ Sol Anahtarı