Neden Üzülelim?
Dünya,
kötülere bırakılamayacak kadar güzel.
Şimdi kaldır başını,
yolun da,
solun da,
O'na emanet.
Emanetine sahip çıkmaz mı sandın?
Ne diyordu Ali Ural 'Posta Kutusundaki Mızıka'da' :
" Arşimet'in dayanak noktasıdır Hak.
Ve kaldırılacak ağırlığa yaklaştıkça kudreti artar.
Madem kaldıracın gücü dayanak noktasından geliyor,
neden üzülelim? "
Yük ağırsa yakınsın dayanak noktasına,
yakınsın kudretin hasına.
Ve neydi yöntem?
Tasarlanan amaca vardıracağını düşündüğümüz yol.
O hâlde?
Yol belli.
Yöntem belli.
Yolun yöntemi; yöntemde her türlü yoldan geçmek...
Dikeni battı diye şimdi yola mı şikayet etmeli, yönteme mi?
Hele de bu yönteme tâbi her yolcu aynı yoldan geçmişken.
Beklentisizler yolunun garip yolcusu,
Yolun sonunda beklerken varlığı her şeyi kuşatan (sav),
Neden üzülelim?
Diyor ya şair:
" Hey gidi küheylan koşmana bak sen,
çatlarsan doğuran kısrak utansın. "
yolda olmanın da,
yolda ölmenin de sırlı anahtarı bu cümleler.
Sen bir garip yolcuyken hayat yolunda,
yolunu başka yöntemlere satmak yakışmaz sana.
Bırak çatlatan kısrak utansın.
Yol O'nun, varlık O'nun,
gerisi mi,
angarya...
Muhabbetini engelleyecek her türlü kısraktan Sana sığınıyorum Allah'ım.
Yolumu şaşırt(a)mayanların, yöntemlerimi engellemelerinden sana sığınıyorum.
Yöntemlerimi engelletenlerin, yoluma döşediği taşlardan Sana sığınıyorum.
Yolumu da yöntemimi de yalnız Sana emanet ediyorum.
Hürmetle
Yorumlar
Yorum Gönder