Kayıtlar

Aralık, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kafan Güzel Mi Öyle?

Resim
Kafan güzel mi öyle? Hadi söyle, güzel mi öyle? Ovv... Susturulan nasıl konuşabilirdi ki? Gözümden kaçmış, ya da senin gözünden. Her şey o an başladı. Gözünden kaçtığı kadar, sözünden kaçtı. Sesin kesildi, sözün kesildi. İnsanlık ipin çekildi. Arkandaki karanlık, senin gölgen mi? Sen misin seni susturan, ya da, ya da neyse! Kafan güzel mi böyle? Hadi söyle, güzel mi böyle? Ovv... Dili bağlanan, kepenkler indirilen nasıl konuşabilirdi ki? Gözümden kaçmış, ya da senin gözünden. Sözünden kaçtı ve sonra, sözünden kaçtı, gözünden akmadı. Gözün kurudu, sözün kurudu. Sen kurudun. Bir çift el, tüm insanlığı kuruttu. Birler bin oldu. Artarak arttı sessiz çığlıklarınız. Sen misin seni kurutan, ya da, ya da neyse! Kafan güzel mi söyle? Hadi söyle; söyle söyle. Bari şimdi söyle. Mikrofon sende. Ovv... Boğulan insan nasıl konuşabilirdi ki? Gözümden kaçmıyor artık, kaçamıyor. Senin de kaçamıyor eminim. Ya da değilim. Ancaaak! Suda susuz kaldın. Issız ıslaklı...

26. Yaşıma

Resim
Çeyrek asrı bedenine bahşedenin 26. yaşını da bahşedişini yazıyorum.  Sana yazıyorum Betül. Seni sana yazıyor, sana seni hatırlatıyorum.  ... Dününü unutma diye yazıyorum. Hakkıyla kutlayamadığın 25.yaşın için olsun Nil'in bu sözleri. 26’da olsan,  25 oldun, 25’te oldun. 25’te soldun, sonra oldun. 26 da mı? Orasını kalbine soracaksın Betül, herşeyi de benden bekleme, senden bekleme. ... “İyi ki doğdum Gördün mü yirmi beş oldum Özgürüm kanatlandım Durmadım ayaklandım Koşup ilerliyorum” Nil ... Bu şarkıda benden bana... Hayat garip… Mesela yürekler çukur,  içine düşenler vakur,  geceyi bilenler çamur,  ileri gidenler durun! Garda çalınmış bavul. Geriye gidenler çalıp çoktan yarılamış yolu. Hayat garip… Bir gün köşeye sinmiş ağlıyor, bir gün yaşlı güneşe sinirlenmiş bağırıyor. Bir gün hayallerini toparlayıp kapıyı çekip çıkmış sonra dönmüş arkaya sümkürerek bağırıyor. Garip bu hayat… Ölümü tercih etmiş sevdiği her hâlde ...

Yan-Gın

Resim
Kimse kimsenin yerine yanmıyordu ya... Ve kimsenin yangını da, kimseninkine uymuyordu. Yanıyordum. Sonra dedim ki; yanıyorsun da, yanmanın neresindesin? Başı geçeli epey oldu. Başı çekeli... Başa geleli... Ortası? Yoktu. Hele sonu... Bundandır; son kerte yangındır, son kerte yanmaktır. Sondur da, sonu yoktur. Bir başladın mı yanmaya, bir başladın mı her şeyi o sanmaya, bir başladın mı her anında anmaya, bir başladın mı... Yangının kutlu olsun. Yangının mutlu olsun.