Anlatamadıklarım
Ve bir tefe'ülün sıcaklığı sarar yüreği. Yazmak isteyen kalbin, anlatamadıklarına yol olur. Hem her zaman anlatmak şart mıdır? Anlatamamaktan doğmaz mı kimi zaman? Anlatamadıkça yanar canın, yandıkça çıkar acın. Acımız dinmesin efendim. Dinmesin de varsın anlatamayalım. Kim bilir belki de en iyi o zaman anlatırız.
Yüreği saran tefe'ül:
" İçine düştüğüm hâlleri tek isimle ifade edememe hâlimle içerledim bütün isimlere. İsmi koyulmamış bir hâle düştüğümü bilmek arttırdı acımı. Adı koyulmuş bir yığın ayrıntıdan oluşturduğum ben, kendimi, hatibi muhattabı, başlangıcı ve noktası olan tek bir özet cümlesine dönüştürebilseydim, BÖYLE YANMAYACAKTIM.
Nâzan BEKİROĞLU "
Anlatamadıklarım:
" Kalpte konuşan mı dile vururdu,
kalple konuşan mı?
Peki ya kalple konuşan, kalpte konuşansa. Dil susup, kalp konuşuyorsa, dili susturan kalpte konuşan olmalıydı. Dilimi susturanın, kalbimdeki haykırışlarıyla yanıyordum bu sıra. Susturamadığım haykırışların dinginliğinde yaşıyordum. Dinginliğin dilini aşıyordum. Susmanın doruğunu ise haykırışların dinginliğinde buluyordum.
Fatma Betül "
Yorumlar
Yorum Gönder