Kayıtlar

Ocak, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ömür Hanımla Güz Konuşmaları

Resim
Bir şiir ki... Dahasını yazmaya ne dilim ne kalemim müsaade etmiyor. Şükrü edâ edilesi şiirine kurban olduğum Şükrü Bey... Kelâmı kalemine yâr edene sonsuz hamd... ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI ...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür hanım? Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize? Acıyı görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar? Göğü görmeden, denizi gör- meden maviyi anlamaya benzemez mi bu? Bir güz dü...

Beyaz Boşluk

Resim
Beyaz boşluğa konan siyah bir nokta gibiydi. Öyle kirli, öyle iğreti... Senden alamayacağını, senden çalarak bir nokta kondurdu (hayat) defterine. Lâkin silginin senin elinde olduğunu unutmuştu. Ne hayat hep var olacaktı ne de silgi senden alınacak.  Beyaz boşluk hep bir beyaz boşluk. Saf, temiz ve derûn... Bense o beyaz boşluğa yalnızca dalmak istiyordum. Zira derûn olan da temiz olan da beyaz da gizliydi. Daldıkça yanıyor, yandıkça dalıyordum.  Ummanında kayboluyordum. Kayboldukça aslında; aradığımı daha da buluyordum. Silgi'm beyaz boşluğuma verilmiş en güzel armağandı hayatın elindeki kaleme inat. Huzurun rengi beyazdı, umudun rengi beyaz ve teslimiyetin... Aradığımı buluyor, bulduğuma teslim oluyordum. Silgi'mi elime, dilime, yüreğime veren, Önce silgime fer, sonra bana Seni (c.c) ver... Amin

Asûde

Resim
Gecenin asûdeliği sarmıştı dört bir yanı. Ve ben, kemter ben, kilitli kapılar ardında Zât'ını ve Zât'ından gelecek müjdeleri tahayyül ederken buluyordum kendimi. Zirâ muhtaçtım Zât'ından gelecek her hayr'a. Lütfun da hoş kahrın da hoş veczi alelade olmamalıydı. Olmamalıydı bu acziyet içinde aleladelik. Ben de buradayım derken beni değil yakarışlarımı duymalıydın. "Seni tanımam için beni uzağa attın,  Alemi benim, beni kendin içi yarattın" derken Fazl'ı Necip, aleladelikten oldukça uzaklaşmış, acziyetin doruğuna ulaşmıştı belki de... Vermeyi istemeseydin, istemeyi vermezdin ya hani;  Zât'ından gelecek müjdeleri tahayyülün ötesine ulaştır Allah'ım.  Duâlarımın kabulünü engelleyen tüm günahlarımı af buyur. Acziyetin doruğuna ulaşanların duâları yüzü suyu hürmetine diliyor ve dileniyorum. Ferec ve mahrec Ya Râb

25. Yaşıma...

Resim
Çeyrek asrı bedenime bahşeden Yüce Zât,  Ezeli ve ebedî sıfatlarının ayinesiyle ruhuma üflediğin canın,  beden bulmuş haliyle yazıyorum sonsuz teşekkürlerimi... Bana, benim olmadığımı, ziyadesiyle yâdıma düşürdüğün şu günlerde  seninle hemhâl olmaktan çok müteşekkirim... Bir daha hiç yaşanmayacak olan "11.12.2017" tarihini bedenimin tutsaklığı,  ruhumun ise özgürlüğü ile yaşıyorum. Seni anmak ve sana yanmaktan b'aşk'a derdi olmayanların  mesken tuttuğu mekânın derinliğinde (y)aşıyorum. Bana sunmuş olduğun ikramların şükrünü edâ edememekten sana sığınıyorum. Şerefyâb kıldığın bunca nimetin sayısını saymaya nefesimin yetmeyeceği Sevgili,  nimetin şükrünün edâsını nasip eylemeni diliyorum. Amin.

Bir Bakmışsın

Resim
Evet bir bakmışsın; yıllardır olmayı istediğin yerdesin.  Çok mu zor? Başaranlar senden farklı mı? Ya da olmak istedikleri yerde olanlar bu işe ne kadar mı inanmış demeliydik. Ne kadar mı inanmış? Tabii ya “inanç”. İşin başını çeken kelime. Sen, Sevgili inanan, Hayallerine giden yolda yalnızca inandığın kadar varsın. İnanmak diyorum ancak bu bir basamak. İş inanıp harekete geçmekten geçiyor. İnanıyorum bu kitabı bir haftada bitireceğim deyip kitabın kapağını açmadan beklemeyi denesene. Ne değişti? Kitap hala aynı yerinde, sen hala aynı yerinde. İstediğinin bu olmadığına eminim. İşte bu yüzden harekete geçmek harekete geçmek ve harekete geçmek. Hayallerin için neler yaptın, neyle besledin onu, yoksa bir gayret içerisine girmeden yalnızca bekledin mi? Yalnızca bekleyenler hayal âlemini kurgular durur. Sense o hayali yaşamak istiyorsun iliklerine kadar. Sonu görmek niyetiyle değil. Her anını ‘gayret içerisinde’ yaşamak. Ve emin ol bana gayretin kadar ulaşıyorsun inandığına....