Bir Bakmışsın



Evet bir bakmışsın; yıllardır olmayı istediğin yerdesin. 

Çok mu zor? Başaranlar senden farklı mı? Ya da olmak istedikleri yerde olanlar bu işe ne kadar mı inanmış demeliydik. Ne kadar mı inanmış? Tabii ya “inanç”. İşin başını çeken kelime. Sen, Sevgili inanan, Hayallerine giden yolda yalnızca inandığın kadar varsın. İnanmak diyorum ancak bu bir basamak. İş inanıp harekete geçmekten geçiyor. İnanıyorum bu kitabı bir haftada bitireceğim deyip kitabın kapağını açmadan beklemeyi denesene. Ne değişti? Kitap hala aynı yerinde, sen hala aynı yerinde. İstediğinin bu olmadığına eminim. İşte bu yüzden harekete geçmek harekete geçmek ve harekete geçmek. Hayallerin için neler yaptın, neyle besledin onu, yoksa bir gayret içerisine girmeden yalnızca bekledin mi? Yalnızca bekleyenler hayal âlemini kurgular durur. Sense o hayali yaşamak istiyorsun iliklerine kadar. Sonu görmek niyetiyle değil. Her anını ‘gayret içerisinde’ yaşamak. Ve emin ol bana gayretin kadar ulaşıyorsun inandığına. İnanmayı başardık. Kendimizce gayretlerimizde var. Ne mi oluyor? Bundan sonra tüm kapalı kapılar açılmaya başlıyor bir bir. İş kurgudan çıkıyor. Yaşamaya başlıyorsun. Ve diyorsun ki evet istediğim tam olarak buydu. Kapalı kapılar ardında ne de çok ümit gizliymiş meğer. Belki de herkesin imkansız dediği anlarda inandığın için gayret ettiğin için tüm ümit kapıları yollarına dizilmiş. Ve evren adeta yardımına koşuyor. Her şey küçük hayallerle başlar. Hayâl et. Düşle. İçindeki inananı serbest bırak.Bir bakmışsın hayallerin gerçek olmuş…



Sevgi ile

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Schicksal oder Wille?

Ömür Hanımla Güz Konuşmaları

Sol Anahtarı/ Sol Anahtarı