Beyaz Boşluk
Beyaz boşluğa konan siyah bir nokta gibiydi.
Öyle kirli, öyle iğreti...
Senden alamayacağını, senden çalarak bir nokta kondurdu (hayat) defterine. Lâkin silginin senin elinde olduğunu unutmuştu. Ne hayat hep var olacaktı ne de silgi senden alınacak.
Beyaz boşluk hep bir beyaz boşluk.
Saf, temiz ve derûn...
Bense o beyaz boşluğa yalnızca dalmak istiyordum. Zira derûn olan da temiz olan da beyaz da gizliydi.
Daldıkça yanıyor, yandıkça dalıyordum.
Ummanında kayboluyordum.
Kayboldukça aslında; aradığımı daha da buluyordum.
Silgi'm beyaz boşluğuma verilmiş en güzel armağandı hayatın elindeki kaleme inat.
Huzurun rengi beyazdı, umudun rengi beyaz ve teslimiyetin...
Aradığımı buluyor, bulduğuma teslim oluyordum.
Silgi'mi elime, dilime, yüreğime veren,
Önce silgime fer, sonra bana Seni (c.c) ver...
Amin
Yorumlar
Yorum Gönder